10 Haziran 2010 Perşembe

ELMA ARMUT KEL MAHMUT *

Yapılardaki bazı hataları görmek için uzman olmaya gerek yok. Son binanın taplası… Acaba ÖFŞ’de gördü mü?

Şimdi aklıma geride bıraktığımız günler geliyor. Seneler önceydi. Biri mektup yazmış ÖFŞ:’ye. Mektup 25 sayfa. Tehdit kokan bir mektup. ÖFŞ bu mektuptan sonra çekip gidecek oldu. Ama gitmedi. İyi ki, gitmedi.

Zaman zaman çekip gittiğini hayallerim. Çekip gittiğinde geride bırakacağı boşluğu düşünürüm. Acaba derim kendi kendime, geridekiler öksüz kalır mı?

Şayet gitseydi, yokluğunda oluşacak boşluk doldurulabilecek miydi? Sessiz kalırdı, kimsesiz kalırdı çok şey. Kim arar kim sorar? Zile basan mı olurdu? Neler alır giderdi içimizden.

İyisi mi baştan düşünmek gerekti bunları. Böyle bir boşluk oluşacak mı ki? Kimse kuralları çiğnemek istemez.

Sitedeki işçilik konusunda oluşan problemi çözmek için Salı günü Nehir denilen Müdürün huzuruna çıkmak gerekecek. Ben bu işin uzağındayım. Oh ne iyi! İyi, çünkü son günlerde Nehir’le aram limoni. Küstüm ona. Bunu kendi de biliyor. Biliyor ama çare yok gibi. Yapılandan geri dönmek imkansız. Aylar önce söz vermişti. Oğlumu alacaktı yanına. Almadı ya da alamadı. Gereksiz masraf etmem de bu yüzden oldu. Neticede siyasilerin hışmına uğradık. Ah siyasiler, kul haklarını düşünmezler mi?

O da, ben de biliyoruz bunu. Bilmiyorum telafisi olacak mı?

Sanırım bu problem sunnidir. Kısa zamanda eski dostluğumuz yeniden başlayabilir.

İşyerinde, Nehir Müdürün Elma Armut Kelmahmut adında bir personeli varmış. Karışık işleri çözmekte mahirmiş. Bu işi de ancak o çözermiş. Ama söylentiye göre Nehir, personelinin bir maharet gösterip Sitenin işini çözmesine karşıymış.

Anlatılanları can kulağı ile dinledim, fakat ileri atılmadım. Kelmahmut hakkında daha önceki duyduklarım beynimde canlandı. Aylar önce çok şey duymuştum Kelmahmut hakkında. Duyduklarımdan bazıları; Kelmahmut Siteye göz dikmiş. ‘orada rant var,’ demiş kendi kendine. Sitenin işini çözüp (olmayan) rantın başına yerleşecekmiş. Yani yönetimi ele geçirecekmiş.


*

İçimizden avukat olanımız dedi ki, işin çözümü için Hocanın torununa gidelim.

*
Sanırım Hocanın torunu Dulkadiroğlu’nun Müdürü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder